Leonardo’nun Atı

16 Kasım 2012

Leonardo’nun Atı Leonardo’nun Atı c (2. metal maket), 1992
Demir, 95 x 51 x 61 cm.


Yannick ve Ben Jakober Vakfı Koleksiyonu Leonardo da Vinci, 1493’te, tam 500 yıl önce, Milano Dükü Ludovico il Moro’nun 12 yıl önce babasının anısına sipariş ettiği atlı anıtın (doğal büyüklüğün 4 katı boyda) dökümü için hazırlıkları bitirmek üzereydi. Milano’daki Corte Vecchia’da bulunan bir atölyede dev kil model, kalıplar, malzemeler, fırınlar hazırdı, ama savaş patlak verdi, bronza el koyuldu ve heykel asla yapılamadı. Leonardo, en ince ayrıntısına kadar üretim sürecini araştırmış, hatta Madrid Kodeksi II’nin 141-157 no.lu yapraklarının kanıtladığı üzere (resmen 1830’dan beri kayıp olan bu yapraklar, 1965’te Madrid Ulusal Kütüphanesi’nde yeniden bulunmuştur ve halen oradadır), atın seramik baş ve boyun kalıplarını yerinde tutacak olan demir donatısını bile çizmişti. Bu çizimler ve metinler, Leonardo’nun bilimsel kaygılarını doğrularken, özlü bir biçimde döküm için öngörülen yenilikçi yaklaşımı da ortaya koyar. Tek işlem olarak tasarlanan bu döküm tekniği, o dönemde henüz bilinmiyordu ve ancak iki yüzyıl sonra geliştirilecekti. 

Bu çizimlerden biri (157 r), Ben Jakober ile Yannick Vu’nun üç boyutlu bir yorumu zihinlerinde canlandırmaları için esin kaynağı olmuştur. Sanatçılar, Leonardo’nun çizim ve yönergelerinden yola çıkarak, Venini’nin teknik katkısıyla son ölçünün onda biri büyüklüğünde bir demir-cam maket yapmışlardır. Maketin görüntüleri, bir tarayıcı ile bilgisayara aktarılmış, bilgisayarda her düzeyin ayrıntılı yapım planları çizilmiştir. Bu bilgi, büyültme işleminin öznel bir şekilde yürütülmesinin (bir heykel bir imalatçı tarafından “büyültüldüğü”nde genellikle olduğu gibi) önüne geçmiş; yapım ekibinin, nihai yapıtı tam olarak sanatçıların tanımladığı şekilde yapmalarını sağlamıştır. Achille Bonito Oliva ve Bienal komitesinin kararıyla, proje gerçekleştirilmiştir. “Giardini di Castello” girişinin önündeki lagünde kazıklar üzerine oturtulan 14 metre yüksekliğindeki heykel, 13 Haziran 1993’te İtalya Cumhurbaşkanı Luigi Scalfaro tarafından açılışı yapılan 45. Venedik Bienali’nin simgesidir.

Bilgisayarda gerçekleştirilen ve daha sonra çizici tarafından çizilen maket ve çizimler, Bienal süresince Canal Grande’deki Venini Alanı’nda sergilenmiş, böylece heykelin yapımı için yürütülen hazırlıklar da gösterilmiştir. 

Yapının dayanıklılığı, malzeme kavramı ve bunların nasıl birleştirileceği, gemi mühendisleri ve merkezi Paris’te bulunan Coyne ve Bellier şirketi (Défense Kulesi’nin yaratıcıları) tarafından formüle edilmiş, bu amaçla rüzgâr ve deniz koşullarını simüle eden bir program kullanılmıştır. Bu anıtsal çalışma Mira’da yapılmış ve Marghera’da birleştirilmiş, daha sonra bir mavnanın üzerinde, Giudecca Kanalı’ndan ve San Marco’nun önünden geçirilerek “Giardini”ye taşınmıştır.  

Il Cavallo di Leonardo, Ben Jakober Yannick Vu, Venedik (1993) katalog metninin değiştirilmiş bir versiyonudur.

Marcel Duchamp’ın Bisiklet Tekerleği

Marcel Duchamp’ın Bisiklet Tekerleği

1998 yılında Ben Jakober ve Yannick Vu, Marcel Duchamp’ın Roue de Bicyclette adlı eserinin bir yeniden-yapımını gerçekleştirdiler. Duchamp’ın ilk “ready-made” eseri olarak kabul edilen Roue de Bicyclette, bisiklet tekerleği ve mutfak taburesinin, amacı olmayan bir makineye dönüştürülmesi. 

Haliç

Haliç

Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta. 

18. ve 19. Yüzyıl Resimlerinde İstanbul’un Tarihi Yarımadası

18. ve 19. Yüzyıl Resimlerinde İstanbul’un Tarihi Yarımadası

19. yüzyıla kadar siyasi otoritenin merkezi Topkapı Sarayı, klasik Osmanlı ve Bizans mimarisinin görkemli örnekleriyle tüm imparatorluğun kalbi gibidir Tarihi Yarımada. Osmanlı İmparatorluğunu yakından tanımak isteyen her batılı, resimler yoluyla da olsa Tarihi Yarımada’yı görmelidir önce. 

OSZAR »