Mersad Berber Eserlerinde At Figürü

24 Şubat 2017

Mersad Berber (1940-2012), Bosna-Hersek ve Yugoslav sanatının 20. yüzyılın ikinci yarısındaki en önemli temsilcilerinden biridir. İfade gücü ve eşsiz yeteneği sayesinde yerel sanat çevresini çağdaş Avrupa ve dünya sanatının bir parçası haline getiren Berber, Bosna-Hersek’in çağdaş kültür tarihinde son derece dinamik bir döneminde yaşamıştır.
Yerel sanat ortamını dünyadaki eğilimlere açan bir neslin öncülüğünü yapan Berber, eserleri dünyanın en saygın müze ve galerilerinde sergilenen bu kuşağa ait az sayıda sanatçıdan biridir.

Mersad Berber

Koşulu At, 1978, Kâğıt üzerine karışık teknik,164 x 196 cm.

Berber’in çoğu eserinin merkezinde yer alan metafor, kültürlerin simgesel yaratıklar dağarcığında önemli bir yer tutan at figürüdür. Ne var ki bu figür, Berber’in deyimiyle, gösterişli bir at değildir; hayatın her alanıyla derin bağları olan, ağır iş ve evlilikleri, cenaze ve savaşları imleyen, Bosna dağlarının gayretkeş yük beygiridir. Bu atın dışavurumsal gücünde, çektiği acı ve kusurlu güzelliğinde, Berber’in halkının yaşamöyküsü okunabilir.

Osmanlı Bosnası

Osmanlı Bosnası, 2002, Tuval üzerine yağlıboya, 80 x 130 cm.

Mersad Berber: Bir Bosna Alegorisi sergisi 16 Şubat - 07 Mayıs 2017 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde gerçekleşti.

Mersad Berber

Mersad Berber

Mersad Berber (1940-2012), Bosna-Hersek ve Yugoslav sanatının 20. yüzyılın ikinci yarısındaki en önemli temsilcilerinden biridir. İfade gücü ve eşsiz yeteneği sayesinde yerel sanat çevresini çağdaş Avrupa ve dünya sanatının bir parçası haline getiren Berber, Bosna-Hersek’in çağdaş kültür tarihinde son derece dinamik bir döneminde yaşamıştır.

Saraybosna Günlükleri

Saraybosna Günlükleri

Mersad Berber: Bir Bosna Alegorisi sergimiz, Bosna-Hersek sanatının 20. yüzyılın ikinci yarısındaki en önemli temsilcilerinden Mersad Berber’in sanatına odaklanıyor.

Gece Yarısı Hikâyeleri: COGITO <br> Tevfik Uyar

Gece Yarısı Hikâyeleri: COGITO
Tevfik Uyar

Duruşma salonunun büyük bir mekan olacağını hayal etmişti. Hiç de öyle değildi. Kendi evinin salonu kadar bir yerin bir tarafını biraz yükseltip, üzerine yüksek bir kürsü yerleştirmişlerdi. 

OSZAR »