Varna Savaşı

02 Ocak 2015

Stani̇sław Chlebowski

Stani̇sław Chlebowski 1864-1876 yılları arasında İstanbul’da Sultan Abdülaziz’in saray ressamı olarak çalıştı. Abdülaziz de sanatsal yeteneğe sahipti ve Chlebowski’nin yaratıcı sürecine aktif olarak katıldı. Ressama, Türk kuvvetlerinin zaferlerini övecek savaş sahneleri gibi kompozisyon fikirleri verdi. Bu resim de bunlardan biridir. 10 Kasım 1444’te II. Murad’ın komuta ettiği Türk ordusuyla, çeşitli koalisyon birliklerinin desteklediği ve Polonya-Macaristan Kralı Władysław Jagiellończyk (1424-1444) ile Transilvanya voyvodası Jan Hunyady (yak. 1387-1456) önderliğindeki Polonya-Macaristan kuvvetleri arasında yapılan Varna Savaşı’nı konu alır. Savaşın galibi Osmanlılardı. Polonya tarihyazımında “Varnalı” anlamındaki Warneńczyk lakabıyla anılan Polonya kralı savaşta öldürüldü. Hıristiyan kuvvetlerinin bozgunu Osmanlı’nın genişlemesinde önemli bir kilometre taşı olurken 1453’te Konstantinopol’ün düşmesinin önünü de büyük oranda açan bu savaş olmuştur.

Chlebowski bu kompozisyonunda, savaşın sonlarına doğru gerçekleşmiş dönüm noktası yaratan bu ânı gelecek nesillere aktarmak üzere yazılmış 15. yüzyıla ait Türkçe anonim bir metinden yola çıkıyor. Metin aynı zamanda Polonya kralının ölümünü de anlatıyor: “lanetli kralın yüreğinde şeytan üstün geldi ve onu aşırı özgüvenli kıldı, yanlış yere kendisinin bir kahraman olduğuna inandı ve orduları yalnızca onun dağıtabileceğini düşünerek tam göbekten, Sultan Murad’ın olduğu yerden saldırmaya kalkıştı. Ama daha ilk sıradaki askerlerle karşılaştığında atı tökezledi ve kral kafa üstü düştü. Orada iki yeniçeri vardı, birisinin adı Koca Hızır’dı, oradaki diğer atlılarla birlikte lanetli kralın kellesini uçurdu ve Sultan Murad’a götürdü.”

Bu sahnenin arkasında bir deniz manzarası (Karadeniz) vardır, solda uzakta bir kale görülmektedir. Kompozisyonun ön kısmında Kral Władysław yerde, atının yanında yatmaktadır; elinde çekilmiş kılıcıyla bir yeniçeri ona yaklaşmaktadır. Sultan Murad sahneyi at sırtından gözlemlemekte ve bir mızrağın ucuna tutturulmuş barış antlaşması belgesine (Vatikan’ın isteği üstüne Macar tarafınca bozulmuştu) işaret etmektedir. Sultanın arkasında Hıristiyan tutsakları zindana götürülmektedir; aynı zamanda bir grup Türk atlısı, komutanlarıyla birlikte soldan yaklaşmaktadır. Resmin bütünü geniş ve serbest hareketlerle, hafif ve doğal olmayacak denli parlak renklerle verilmiştir; kompozisyon nettir ve kolayca anlaşılabilir.

Urszula Kozakowska-Zaucha

Esir Sultan

Esir Sultan

Yunanlıların Türk boyunduruğunu kırmak için yürüttükleri savaş Avrupa tarafından yakından takip ediliyordu. Romantizmin hakim olduğu bu çağda, Yunanistan’ın çevresinde 1821 ile 1832 arasında gelişen olaylar ulusal bağımsızlık mücadelesinin bir sembolü haline gelmişti. 

Kuyunun Yanında

Kuyunun Yanında

Tadeusz Ajdukiewicz Doğu’yu, 1877’de, Władysław Branicki’yle birlikte çıktığı Suriye, Mısır, Türkiye ve Kırım turunda keşfetti. Bu deneyim onda derin bir etki yarattı, yaşamının sonuna kadar da Doğulu temaları kullanmayı sürdürdü. 

Bir Hançer Tarihi

Bir Hançer Tarihi

Manzaralar, baskılar ve illüstrasyonlar yapan Henryk Weyssenhoff, yaratıcı enerjisinin büyük bölümünü Belarus’un, Litvanya’nın ve Samogitya’nın gerçekçi manzaralarını yapmaya harcadı. 

OSZAR »