Venedik balyosunun Topkapı Sarayı’na kabulü

16 Ağustos 2015

Elçi Alayı, Jean Baptiste Vanmour, Tuval üzerine yağlıboya, 88,5 x 120,5 cm.
Elçi Alayı, Jean Baptiste Vanmour, Tuval üzerine yağlıboya, 88,5 x 120,5 cm.

1699’dan 1737’deki ölümüne kadar İstanbul’da yaşayan Valenciennes’li ressam Jean-Baptiste Vanmour’un eserleri arasında Avrupalı elçilerin kabul törenlerini betimleyen seriler özel bir yere sahiptir. Bir Venedik balyosunun Topkapı Sarayı’na kabulunu, aşamalarıyla gösteren 4 resimlik seri sanatçının farklı Avrupalı elçiler için resimlediği benzer dizilerden farklı olarak elçi alayını kent içinden geçerken göstermesi ve dizideki iki resimde sanatçı imzası bulunması bakımından özel bir yere sahiptir. Resimlerde Venedik balyoslarına özgü giysiler içinde gördüğümüz elçinin 1723-1726  yılları arasında İstanbul’da bulunmuş Francesco Gritti olduğu sanılmaktadır.

Venedik balyoslarının Osmanlı topraklarına kabulü elçi heyetinin Gökçeada’ya varmasıyla başlar, karşılamada bulunan gemi sayısı büyük önem taşırdı. Francesco Gritti de iki kadırgayla karşılanmış 15 pare top atışıyla selamlanmıştı. Çeşitli ikramlarda bulunulduktan sonra resmi giysileri içindeki balyos ve maiyeti halkın da izlediği bir geçit töreniyle kente girerdi.

Elçi Heyeti’nin Topkapı Sarayı’nın İkinci Avlusundan Geçişi, Jean Baptiste Vanmour, (1725 ?) Tuval üzerine yağlıboya, 90 x 121 cm.
Elçi Heyeti’nin Topkapı Sarayı’nın İkinci Avlusundan Geçişi, Jean Baptiste Vanmour, (1725 ?) Tuval üzerine yağlıboya, 90 x 121 cm.

Elçilerin Saray’a kabulü Yeniçerilerin 3 ayda bir maaşlarını aldıkları ulufe gününe rastlatılır, elçilik heyeti Topkapı Sarayı’nın ikinci avlusundan geçerken ulufelerini almış yeniçerilerin yere konmuş tabaklardaki yemekleri kapışmasını izlerdi. “Çanak yağması” adı verilen bu olay ordunun gücünü ve askerlerin sultana olan bağlılığını yansıtan bir gösteriydi.

Elçi Onuruna Sarayda Verilen Yemek, Jean Baptiste Vanmour, (1725 ?), Tuval üzerine yağlıboya, 90 x 121 cm
Elçi Onuruna Sarayda Verilen Yemek, Jean Baptiste Vanmour, (1725 ?), Tuval üzerine yağlıboya, 90 x 121 cm.

Daha sonra Divan–ı Hümayun toplantılarının yapıldığı Kubbealtı’nda Sadrazam tarafından verilen yemeğe katılan elçi iki yanındaki dragomanlarıyla (tercüman) ile birlikte Sadrazam’la aynı sofrada otururdu.

Sultan III. Ahmet’in Avrupalı Bir Elçiyi Kabulü, Jean Baptiste Vanmour, (1725 ?), Tuval üzerine yağlıboya, 90 x 121 cm.
Sultan III. Ahmet’in Avrupalı Bir Elçiyi Kabulü, Jean Baptiste Vanmour, (1725 ?), Tuval üzerine yağlıboya, 90 x 121 cm.

Elçi ve maiyetine “hilat” adı verilen özel kaftanlar giydirildikten sonra Arz Odası’nda padişah tarafından kabul edilirlerdi. Elçinin itimatnamesi bir vezir tarafından teslim alınır, Sadrazam tarafından padişahın yanındaki yastığın üzerine bırakılırdı. Karşılıklı iyi niyetleri dile getiren konuşmaların ardından ve padişahın önünde eğilen elçi, geri geri yürüyerek odadan çıkardı.

Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar koleksiyon sergisi hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

Eserleri daha detaylı incelemek için Google Cultural Institute sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Kozbekçi Mustafa Ağa

Kozbekçi Mustafa Ağa

1709’da Rus Çarı Petro’ya yenildikten sonra Osmanlı’ya sığınan Demirbaş Şarl (XII. Karl) 5 yıl boyunca maiyetiyle birlikte Bender’de kalmış, tüm masrafları Osmanlı tarafından karşılanmış, kendisine maaş bağlanmış ve borç para verilmiştir.

Bir Elçinin Seyahati

Bir Elçinin Seyahati

Hikâye 1709 yılında İsveç Kralı Demirbaş Şarl’ın ( XII. Karl) Rus Çarı Petro’dan kaçarken Osmanlı’ya sığınması ile başlıyor. İsveç Osmanlı’ya borçlanıyor, bu sırada Osmanlı stratejik bir değişiklik yapıyor ve artık Avrupa’ya elçi yollamaya başlıyor… Tarihi metin ve sefaretnamelerden yola çıkarak Oryantalist Resim Koleksiyonu yöneticimiz Barış Kıbrıs kaleme aldı.

Deli Kralın Huzuruna Kabul

Deli Kralın Huzuruna Kabul

Sanatçı Benoît Hamet, bu yıl 10. yaşını kutlayan Pera Müzesi’nin koleksiyonlarından öne çıkan eserleri yeniden yorumluyor. Hamet, hem gerçek hem kurgusal “tarihi” olaylara mizahi bir bakış sunuyor. Sanatçının, Osmanlı’nın İngiltere’ye gönderdiği ilk elçi Yusuf Agah Efendi yorumlarını, her ay Pera Müzesi Blog’undan takip edebilirsiniz.

OSZAR »