"Ve Taş Kendi Ağırlığınca Düştü”
Bizans’ta Devlet, Sanat ve Tartı Aletleri
Brigitte Pitarakis

Çevrimiçi Konuşma

22 Kasım 2022 / 18.00

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan bir seçkiyle hazırlanan Ağırlık ve Ölçü Sanatı sergisi ağırlık ve ölçü aletleri etrafında şekillenen ekonomiyi, kültürü, kültürlerarası sistem ilişkilerini, toplumsal güven dinamiklerini ve birimlerin standartlaşmasının yolculuğunu, MÖ 2. binyıldan günümüze uzanan bir süreçte uygarlıkların, tanrıların, tüccarların, usta ve çırakların gözünden keşfetmeyi amaçlıyor, dönüşümlerin ve sürekliliklerin izlenmesine olanak veriyor. Homeros’un İlyada Destanı’ndaki dizeden esinlenen “Ve Taş Ağırlığınca Düştü” başlıklı konuşma serisinde alanında uzman konuşmacılar serginin kapsadığı dönemler olan Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Hititler, Helenistik Dönem; Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerindeki alışveriş, ticaret, ağırlık ve ölçü sistemlerine ışık tutuyor.

Bizans’ta para ile ağırlık ölçüsü arasındaki ilişkiden yola çıkan bu konuşma, 4. ve 7. yüzyıllar arasında üretilen tartı aletlerini imparatorluk ideolojisi ve devlet kontrol mekanizması kapsamında kullanıldıkları ticari bağlama oturtmayı amaçlıyor.

Kantar topuzlarında öne çıkan imparatoriçe ve Athena büstleri imparatorluk propagandasına hizmet ederken terazi ağırlıklarında yer alan yazıt ve bezemeler bunların denetiminden sorumlu devlet ofislerinin gelişimine ve din ile devlet arasındaki bütünlüğe işaret ediyor. Dini ibareler ve motifler dürüst ve bereketli alışveriş temennisini Tanrı’nın koruması altına aldığı gibi ticaret aktörlerini ahiretteki adil yargıya da hazırlıyordu. Estetik niteliklere de sahip olan kantar topuzları ve çift kefeli terazi ağırlıkları Bizans’ta işlevsel nesnelerin çok yönlü anlamlarına da örnek oluşturur. Geç Bizans ikonografisinde günlük yaşama dair betimlerin din ve ahlak eğitiminde kullanımı da devletin ceza kanunu ile ilahi adalet arasında karşılaştırmalara imkan sağlar.

Konuşma Pera Müzesi Youtube kanalından canlı olarak gerçekleştirilecektir. Etkinlik dili Türkçedir. 

Brigitte Pitarakis Hakında

2002’den bu yana Paris Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezinde (CNRS) araştırmacı olan Brigitte Pitarakis, doktorasını tamamladığı Paris 1 Sorbonne Üniversitesi’nde 1992-1997 yılları arasında eğitim vermiştir. 2020 yılında École Pratique des Hautes (EPHE), Paris Sciences et Lettres Üniversitesi’nden yüksek akademik yeterlilik olan doktora yönetme yetkisini (Habilitation à diriger des recherches) almaya hak kazanmıştır. 

Bizans maden sanatı ile Bizans’ta gündelik nesnelerin kullanımı üzerine uzmanlaşan Pitarakis, eserleri ait oldukları sanatsal, ekonomik, tarihi, siyasi, dini ve toplumsal bağlamlar kapsamında inceliyor. Bizanslıların uğraşıları, endişeleri ve inançları üzerine de yayınları vardır. Halen Bizans kültürünü maden sanatı üzerinden araştıran bir kitap projesi üzerinde çalışmaktadır.

Pitarakis, aynı zamanda kuruluşundan bu yana İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün Bizans araştırmaları alanında bilimsel danışmanıdır. Bu kapsamda, Pera Müzesi’nde Bizans İstanbul’una odaklı ses getiren birçok serginin küratörlüğünü üstlenmiştir. Yürüttüğü güncel uluslararası projeler arasında maddi kültüre dair sözcük dağarcığını inceleyen çevrimiçi veri tabanı Artefacts and Raw Materials in Byzantine Archival Documents (http://typika.cfeb.org/index) ve de Discovering Byzantium in Istanbul: Scholars, Institutions, and Challenges, 1800–1955 (İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, 2022) yer alıyor.

Süreli Sergi

Ağırlık ve Ölçü Sanatı

Dünyayı bir avuç birimle ölçmeye çalışmak onu zihnen inşa edebilmeyi de beraberinde getirdi. Keşfin ölçüsü mitlere karıştıkça, ölçmek ve tartmak fiziksel bir deneyimin ötesinde bilimin, kâinatın ve bilinenin ötesini merak eden insanın, kendini ifade etme becerisinin önemli bir aracı oldu. 

Ağırlık ve Ölçü Sanatı

Deniz Sefası

Deniz Sefası

Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.

Deli Kralın Huzuruna Kabul

Deli Kralın Huzuruna Kabul

Sanatçı Benoît Hamet, bu yıl 10. yaşını kutlayan Pera Müzesi’nin koleksiyonlarından öne çıkan eserleri yeniden yorumluyor. Hamet, hem gerçek hem kurgusal “tarihi” olaylara mizahi bir bakış sunuyor. Sanatçının, Osmanlı’nın İngiltere’ye gönderdiği ilk elçi Yusuf Agah Efendi yorumlarını, her ay Pera Müzesi Blog’undan takip edebilirsiniz.

Sonsuz Paris (1959-1965)

Sonsuz Paris (1959-1965)

1960’lı yıllarda, Alberto Giacometti yaşadığı kente, Paris’e, sokaklarını, kafelerini, atölyesini ya da karısı Annette’in dairesi gibi daha özel yerleri çizerek saygısını sunmuştur, bu çizimler onun en son kitabını oluşturacaktır: Paris sans fin (Sonsuz Paris). 

OSZAR »