Gökyüzü Işıldıyor
Çehov’a Övgü

29 Ocak - 27 Şubat 2016

Dünyanın en büyük oyun ve öykü yazarlarından olan Anton Çehov (29 Ocak 1860 – 15 Temmuz 1904), en önemli yapıtlarını 1894’ten 1904’teki ölümüne dek yazdı – bu sinemanın da ilk on yılıydı. Çehov hiç sinema senaryosu yazmadı, ama yazsaydı nasıl olacağını hayal etmek oldukça zevkli; ilişkilerdeki ufak değişimleri, duyguları, anıları ve hareketleri saptamadaki becerisi ve yapıtlarını sahnelemenin getirdiği zorluklar ve gerekler göz önünde bulundurulduğunda, sinemanın kaynaklarının Çehov sanatına mükemmel bir uyum sağlayacağı düşünülebilir. Pera Film Seagull Films iş birliğiyle, ağırlıklı olarak Sovyet ve Rus yönetmenlerin merceğinden, Çehov’un tanınmış yapıtlarının film uyarlamalarından oluşan Gökyüzü Işıldıyor: Çehov’a Övgü adlı programı sunuyor. 19. yüzyıl edebiyatının kilit sözcüklerinden biri “gerçekçilik” fikriydi sıradan, her gün karşılaşılan insanların zaferleri ve trajedilerine odaklanmaya çalışılıyordu. Çehov sahne yapıtlarında gerçekçilik fikrini uygulama konusunda çok kararlıydı, oyunlarında bunu daha iyi gerçekleştirebilmek için de sıkı bir yakınlığı olan Konstantin Stanislavski yönetimindeki Moskova Sanat Tiyatrosu, daha sonra ABD’de “metot oyunculuğu” olarak tanınacak yeni bir oyunculuk yaklaşımı geliştirdi. Programda Rusya’nın en iyi çağdaş yönetmenlerinden Karen Shakhnazarov’un Altıncı Koğuş’u yer alıyor; bir Çehov öyküsünün kışkırtıcı bir şekilde yeniden ele alındığı film, 2009 yılında Akademi Ödülleri’nde Rusya’nın En İyi Yabancı Film dalındaki resmi adayı olmuştu. Programdaki diğer filmleri arasında Andrei Konchalovskiy’nin müthiş Vanya Dayı versiyonu, kardeşi Nikita Mikalkov’un az bilinen bir Çehov oyunu olan Platonov’dan yola çıkan Otomatik Piyano için Bitmemiş Parça adlı nefis filmi sayılabilir. Tatiana Repina’nın serbest bir uyarlaması olan Çehov’un Motifleri, Kira Muratova’nın en yenilikçi çalışmalarından biri. Nuri Bilge Ceylan’ın Çehov hikayelerinden esinlendiği Kış Uykusu ile Louis Malle’in son filmi 42. Sokakta Vanya da eşlik ediyor. Gökyüzü Işıldıyor edebiyat tarihinin en ünlü isimlerinden biri olan ve günümüzde önemini hala koruyan Anton Çehov’un yapıtları arasında bir yolculuğa çıkıyor.


iş birliğiyle

29 Ocak

19.00 Köpekli Kadın

30 Ocak

14.00 Vanya Dayı

6 Şubat

14.00 Otomatik Piyano için Bitmemiş Parça

16.00 Altıncı Koğuş

7 Şubat

14.00 Çehov’un Motifleri

10 Şubat

19.00 Av Kazası

12 Şubat

20.00 42. Sokakta Vanya

13 Şubat

14.00 Av Kazası

16.00 Köpekli Kadın

14 Şubat

15.00 Otomatik Piyano için Bitmemiş Parça

19 Şubat

20.00 Çehov’un Motifleri

20 Şubat

17.00 Vanya Dayı

19.00 42. Sokakta Vanya

26 Şubat

20.00 Altıncı Koğuş

27 Şubat

14.00 Kış Uykusu

Köpekli Kadın

Köpekli Kadın

Vanya Dayı

Vanya Dayı

Otomatik Piyano için Bitmemiş Parça

Otomatik Piyano için Bitmemiş Parça

Av Kazası

Av Kazası

42. Sokakta Vanya

42. Sokakta Vanya

Çehov’un Motifleri

Çehov’un Motifleri

Altıncı Koğuş

Altıncı Koğuş

Kış Uykusu

Kış Uykusu

Gökyüzü Işıldıyor
Çehov’a Övgü

Gökyüzü Işıldıyor: Çehov’a Övgü, edebiyat tarihinin en ünlü isimlerinden biri olan ve günümüzde önemini hala koruyan Anton Çehov’un yapıtları arasında bir yolculuğa çıkıyor.

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Formları Şekillendirmek Göçebe Gövde / Biçimlenen İdeolojiler

Formları Şekillendirmek Göçebe Gövde / Biçimlenen İdeolojiler

Formları Şekillendirmek yoğun ve belirgin bir biçimde forma odaklanan; ayrıca ideoloji ve göçebelik gibi kavramları imleyen, bunu gerçekleştirirken yerleşik formları çözümleyerek farklı ve yeni bağlamlar yaratan yapıtları bir araya getiriyor.

Gece Yarısı Korku Hikâyeleri: Son Sefer <br> Galip Dursun

Gece Yarısı Korku Hikâyeleri: Son Sefer
Galip Dursun

Biraz önce, yolcu salonunda vapurun hareketini beklerken aklıma bir oyun geldi. Küçükken evde, buradan epey uzakta ve geçmişte kalmış ülkemde oynadığımız, nasıl oynadığımızı bile hatırlayamadığım bir oyun. Vapura binmek için bekleyen kalabalığın arasında kendimi olduğumdan bin kat daha yalnız hissettiren cinsten. 

OSZAR »