Yönetmen: Merzak Allouache
Oyuncular: Boualem Benani, Aziz Degga, Farida Guenaneche
Algeria, 90’, 1977, renkli
Arapça, Fransızca; Türkçe altyazıyla
Bir dönüm noktası filmi olarak Omar Gatlato, Cezayir’in erkek kültürüne ayna tutuyor… Ve bu aynanın çatlama hikayesine… Filmin ismi, ""maçoluk onu öldüren şeydi"" anlamına gelen ""gatlato al-rujula"" deyiminden geliyor, Cezayir toplumunda dışlanma ve erkeklerin konumu üzerine etkileyici içgörüleri, bu halk deyimini ve ardında yatanları gözler önüne seriyor. Kurgu belgesel tarzındaki filmde genç bir adam, Cezayir’in Bab el-Oued bölgesindeki hayatından sıradan bir günü alaycı bir biçimde anlatırken, kamera bir yandan da tamamen farklı bir hikaye gösteriyor. Mutluluk arayışındaki Omar ve arkadaşlarını takip eden film, toplumun genç nüfusunu yönlendiren çete değerlerini, bu gençlerin popüler kültüre olan tutkularını (futbol, ""Hindu"" filmleri, Rai konserleri); kadınlara karşı gizli korkularını ve ötekileştirildikleri bir çevrede sosyal güvensizliklerini beyaz perdeye taşıyor.
Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.
Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 100 TL
İndirimli: 50 TL
Grup: 80 TL (toplu 10 bilet ve üstü)